5 Mart 2015 Perşembe

Sosyal Medyanın Gençler Üzerindeki Yararları

İnternetin gelişmesi ile çoğalan ve gelişen sosyal medya mecralarının bireyler için birçok yararı ve zararı var. Özellikle gençler üzerinde büyük bir etkiye sahip olan sosyal medya, gençlerin kullanım amaçlarına göre ya yarar sağlıyor ya da zarar. Ben bu yazımda yararlarından söz etmeyi tercih ediyorum çünkü bir çok insan tarafından sosyal medyanın gençlere zarar verdiği düşünülüyor,oluşan bu ön yargı ve düşünce duvarlarının yıkılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Öncelikle, sosyal medya ile gençler network ağlarını fazlasıyla genişletebilme fırsatına sahip oluyorlar. Bunu sunan bazı siteler var. Bunlara örnek olarak verebileceğim başlıca mecralar ise şöyle; Facebook , Twitter , LinkedIn , Google Plus, Blogspot vb. Bu sitelere üye olan kişiler hem arkadaş çevresiyle görüşebilme imkânına sahip oluyorlar hem de tanımadıkları insanlar ile iletişime geçme fırsatını yakalıyorlar.

Dediğim gibi sosyal çevrenin genişliği üniversite çağındaki bir genç için çok önemlidir. Yani bununla demek istediğim şu oluyor; eğer bir üniversite öğrencisiysen ve akademik başarılar yakalamak istiyorsan, LinkedIn gibi siteleri iş hayatına atılmak için büyük fırsat olarak görebilirsin. Çünkü bu tarz siteler bize bir öz geçmiş hazırlatıp profilimizde yayınlamamızı sağlıyorlar ve yaptığımız paylaşımlar ise çalışma alanlarını ilgilendiren paylaşımlar oluyor. Sadece öz geçmiş hazırlayıp, paylaşım yapmakla kalmıyoruz, bu gibi sitelerde yeni arkadaşlar ile tanışıp gerek staj gerekse iş bulma imkânına sahip oluyoruz.
 Aynı durumu Twitter için de söyleyebiliriz çünkü gördüğümüz gibi buralarda takipçi sayısı yüksek olan insanlar yani fenomenler bir şekilde kendilerine iş bulabildiler. Bazıları kitap yazdı ve kitap serileri çıkarttı, bazıları da dizilerde rol aldı. Yani genç bir insan iş hayatına faydalı olması için sosyal medyayı kullanıyorsa, bir şekilde insanlara kendini tanıtabilecek ve aradığını bulabilecektir. Ayrıca, sosyal medya sayesinde gündem hakkında ki daha güncel, daha fazla bilgiye daha hızlı bir şekilde ulaşabiliyoruz. Birçok gazete, dergi, medya kanalı, Facebook, Twitter gibi sitelerde üyelik açmış durumdalar ve anlık iletiler, haberler girerek toplumu bilgilendirmeye çalışıyorlar. Bence, çok güzel bir uygulama çünkü gençler artık daha kolay erişebileceği araçları kullanıyor. Evinde, işinde, okulunda bulunan bir gencin dışarı çıkıp 3-5 tane gazete, 1-2 tane dergi almasını beklemeniz şuan ki teknoloji çağında biraz zor gibi duruyor çünkü hem daha masraflı hem daha az kaynağa ulaşılabilirlik hem de yorucu gibi gözüküyor. Diğer bir faydası ise popüler, ünlü kişilere ulaşılması olduğunu düşünüyorum. Türkiye’ye mal olmuş bir çok ünlü kişi sosyal medya sitelerinde üyelikler açmış durumdalar. Bu sitelerden tiyatro-sinema oyuncusu, yazar, şarkıcı, gazeteci, yönetmen gibi meslek dallarından olan birçok ünlü şahısa ulaşabiliyoruz.

 Eğer genç bir insansanız ve atıyorum ki okulunuzda herhangi bir konuda söyleşi vermek istiyorsunuz, aradığınız kriterde ki kişilere anında Facebook, Twitter, Google Plus gibi sitelerden ulaşabilir ve sanal alandan irtibata geçebilirsiniz. Birçok ünlünün, gençlerin bu tarz girişimlerini canı gönülden desteklediklerini bilmekteyim. Ünlü şahısların sosyal medyada bulunması ve bu mecrayı desteklemeleri gerçekten bize sunulmuş büyük bir şanstır çünkü bu insanlar, gençleri aydınlatacak kapasitede olan ve genellikle gençlerin örnek aldığı insanlardır. Başka bir faydası ise Facebook gibi siteler üzerinden oluşturulan event ve gruplar. Bu event ve gruplar sayesinde gençler, yeni insanlarla tanışma fırsatı, eğlence veya akademik odaklı organizasyonlara ulaşma fırsatı, bilgi ve deneyimler hakkında fikir sahibi olma imkânı bulabilirler.

 Örneğin, Facebook üzerinden bir çok şirketin semineri ile ilgili grup ve eventler kurulabiliyor ya da ünlü bir şarkıcının konseri ile ilgili eventler oluşturulup gençlerin haberdar olması sağlanabiliyor. Bunlardan haberdar olan genç nesilin ise bu organizasyonlara katılarak daha sosyal ve başarılı bir hayata sahip olabileceklerini düşünüyorum. Çok faydalı olduğunu düşündüğüm fırsat ise özgür ifade ortamıdır. MySpace, WordPress, Blogspot gibi sosyal medya siteleri bir şekilde gençlere cesaret veriyor ve bu cesaret ile zaten özgür bir ortam sunan sosyal medya sitelerinde özgürce istediklerini yazıyor, çiziyor, müzik yapıyor ve paylaşıyorlar. Bu siteler bir nevi gençlerin kendilerini ifade etme yetilerini yükselttiğini düşünmekteyim. Nitekim bu sitelerde yazan, çizen gençlere baktığımızda da üretken kişiliklere yada üretmeye meyilli kişiliklere sahip olduklarını görebiliyoruz. Kısacası, sosyal medya sayesinde üretken, cesur ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen genç bir nesil yetişebileceğini düşünüyor ve savunuyorum. Gençlerin sosyal medyadan faydalanması sayesinde umarım gelecekte böyle renkli bir sosyal medya dünyası ile karşılaşırız.

Sosyal Medya, Sosyal Ağlar ve Karşınızda: Sosyal Hastalıklar

Sosyal medya, çok hızlı bir şekilde bilgiyi ya da haberi üretmekte; sosyal ağlar ise bunu çok geniş kitlelere yine aynı hızda yaymaktadır. Kullanıcı hem bu bilginin üretilmesinde hem de yayılmasına aktif olarak yer almaktadır. Peki, hızla akan bu bilgi trafiğine adapte olmaya çalışan insan, psikolojik olarak bu durumdan nasıl etkilenmektedir? Evet, yazımızda sosyal medya ve ağların insan psikolojisini nasıl etkilediğini ele alacağız.
119. Amerikan Psikoloji Birliği Yıllık Kongresi’nde (119. Annual Convention of the American Psychological Association) sosyal medya ve sosyal ağların genç kullanıcıya ve özellikle de ergenlere etkisi tartışılırken, California State University’den Lary D. Rosen, Genel Kurul konuşmasında bu etkileri iki başlık altında ifade etmektedir: Sosyal ağların faydaları ve zararları.
Bu fayda ve zararlara geçmeden önce faydası mı çok zararı mı çok diye baktığımızda görünen o ki sosyal medya ve ağların kullanıcının psikolojisi üzerindeki olumsuz etkisi daha çok göze batmaktadır. Özellikle ergenlerin bilinçsiz kullanımları, sosyal ağları bir sosyalleşme aracı olmaktan çıkarıp daha ağır psikolojik sorunlara neden olan bir araç haline getirmektedir.

Sosyal Medya ve Sosyal Ağların Kullanıcı Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Sosyal medya ve ağlar uzun süreli ve aşırı bir şekilde kullanıldığında kişi üzerinde narsist eğilimlerin baş göstermesine sebep olmaktadır. Bilindiği üzere narsistik, bir kişilik bozukluğu olup, narsist kimseler sürekli ilginin kendi üzerlerinde olmasını isteyip, diğer insanlara karşı aşağılayıcı ve egoist bir tavır içerisine girmektedirler. Sosyal ağların kişi üzerinde oluşturduğu her paylaştığı girdinin beğenilmesi güdüsü, bu tür eğilimlere sebep olmakta ve kişi günlük hayatında da sürekli takdir edilmeyi, beğenilmeyi çevresindeki insanlardan beklemektedir.
Diğer yandan temelinde bir sosyalleşme aracı olarak bilinen sosyal ağlar amacının tamamen aksine anti-sosyal kişiliklerin oluşmasına imkân tanımaktadır. Gerçek hayatta, kendini ifade edemeyen içe kapanık kimseler, sosyal ağlarda kendilerini çevresine gösterme gayretine girmekte ve sosyalleşmeye yönelik arayışlarını sosyal ağlarla bastırmaya çalışmaktadırlar. Kişi, gerçek hayatta yapamayacağı birçok davranışı sosyal ağlarda yapma arayışına girmektedirler. Bu ise onları gerçek hayattan daha da soyutlayıp, sosyal ağlara bağımlı bir kişilik kazanmalarına sebep olmaktadır.
Lary Rosen konuşmasında, sosyal ağların olumsuz etkileri arasında manik epizodu ve agresif davranışları da saymaktadır. Mani, kişide olağanüstü bir seviyede ve yersiz olarak gerçekleşen kendini çok iyi hissetme halidir. Manik kimselerde sürekli bir neşe, coşku, keyif hali olup; bu duruma çabuk sinirlenme, taşkınlık, kızgınlık halleri de eşlik etmektedir. Mani ile sosyal ağların arasında doğrudan bir bağlantı kurmak zor olsa da yapılan araştırmalar, sosyal ağ bağımlılığının mani gibi ağır depresif davranışlara yol açabileceğini de bize göstermektedir.
(Yandaki grafik; kişilik bozukluklarından narsizm, ADHD (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) ve stalking (bir kişiye rahatsız edercesine takip etmek, hakkında her şeyi bilmek istemek) ile sosyal ağlar arasında ilişki kurmaktadır. Tabii ki böyle doğrudan bir ilişkilendirme yapmak doğru olmayabilir ancak yatkınlık bağlamında değerlendirmek bize fikir vermesi açısından doğru olacaktır.)
Bununla birlikte, yoğun sosyal medyayı ve teknolojiyi kullanan kimselerde anksiyeteye yatkınlık olduğu da öne sürülmektedir. Anksiyete ağır bir psikolojik rahatsızlık olup, kişideki yoğun kaygı, endişe, gerilim, korku halini ifade etmek için kullanılmaktadır. Anksiyete bozukluğu olan kimseler çevresinde kayıtsız kaldığı birçok şeyden etkilenmekte ve çevresinde gerçekleşen her olayın sonucundan endişe duymaktadırlar. Bu durumu, sosyal ağlarla çok basit bir şekilde ilişkilendirebiliriz. Birçoğumuz sosyal ağlarda paylaştığımız bir gönderinin beğenilip, beğenilmeyeceği; nasıl yorumlanacağı gibi kaygılar yaşayabiliriz. Tabii ki bunlar psikolojik bir sorun seviyesinde değildir ancak aşırı kullanımlar, kişinin sosyal ağlardaki çok basit davranışlarının sonucundan büyük kaygılar duyması gibi sonuçlar doğurabileceğinden, anksiyeteye sebep olabileceği düşünülmektedir.
Facebook hesaplarını sürekli kontrol eden, internet bağımlısı öğrencilerin ders notlarında düşüş olduğu da bilgi notu olarak aktarılmaktadır.
Son olarak, zamanlarının çoğunu sosyal ağlarda harcayan kimselerin depresif eğilimler gösterdiği de araştırmalarda saptanmıştır. Ayrıca, bu kimselerin gelecekteki psikolojik rahatsızlıklara daha duyarlı olacağı da öne sürülmektedir. Gerçekten de iddia edilen bu psikolojik rahatsızlıklar ve geleceğe yönelik olası sağlık problemleri, sosyal medya ve ağları kullanırken ne kadar bilinçli olmamız gerektiğini ve uzun süreli olarak bu ağlara bağımlı bir hayat sürmememiz gerektiğini göstermektedir. Tabii ki bu rahatsızlıklar, sadece sosyal medya ve ağların bilinçsiz kullanımından değil ama bunun yanında bireyin kişilik özelliklerine ve genetik yatkınlığına da bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak herkesin psikolojik sağlığını riske atmadan, bu tür rahatsızlıklara yatkınlığı olabileceği ihtimalini gözeterek hareket etmesi gerektiğini söylemek yerinde olsa gerektir.
Sosyal Medya ve Sosyal Ağların Kullanıcı Üzerindeki Olumlu Etkileri
Facebook’ta fazla zaman harcayan genç yetişkinlerin çevrimiçi arkadaşlarına “sanal empati (virtual empathy)” göstermede daha başarılı oldukları ifade edilmektedir. “Sanal empati” ile anlatılmak istenenin ne olduğunu anlamadığım için yorum yapmaktan kendimi sakınıyorum.
Öte yandan, amacına uygun kullanıldığında gerçekten de sosyal ağlar bireylerin sosyalleşmesinde olumlu etki sağlamaktadır. Bilinçli kullanım, kişinin kendisini çevresindeki insanlara karşı ifade edebilmesi yeteneğini geliştirmektedir. İnsanlar, çevresindeki arkadaşlarıyla sürekli iletişim halinde kaldıkları ve bilgi paylaştıkları için yalnızlık duygusunun neden olacağı depresif düşüncelerden uzak kalmaktadırlar. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi aşırı kullanımlar, sosyal ağların amacının tam tersine bir anti-sosyalleşme aracına dönüşebileceğini de unutmamak gerekir.

Böylelikle sosyal medya ve ağların kişinin psikolojisi üzerindeki etkisini de belirtmiş olduk. Olumsuz etkilerin daha önemli olduğundan mı dersiniz yoksa olumlu etkilerin azlığından mı ama ortada bir gerçek var ki sosyal ağlar insan psikolojisi bağlamında üzerinde hassasiyetle ve önemle durulması gereken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle araştırma, kişilik oluşturma sürecinde olan ergenlerin bu ruhsal problemleri daha çok yaşayabileceğini ortaya koymaktadır. Ailelerin, bilinçli kullanımı teşvik etmeleri önerilmekte ve ailelere yasaklayıcı önlemler alınmaması gerektiği konusunda uyarılar yapılmaktadır. Bu bağlamda, aileler yasaklar yerine çocuklarıyla konuşmalı ve onları dinlemelidir. Bu iletişim hali, çocukların ailesinden uzak ve bilinçsiz kullanımlarının önüne geçeceği için, sosyal ağların zararını en aza indirip, onu sosyal bir fayda aracı haline getirecektir.

Sosyal Medya

Bugünlerde “sosyal” kelimesini sürekli duyar olduk. Özellikle de beraberinde gelen iki kelimeyle birlikte kullanıldığında: Sosyal medya ve sosyal ağlar. Bu iki kavram, temelde birbirlerine çok büyük benzerlik göstermektedir. Bu kavramlardan ilki sosyal ağlardır ki kullanıcısına sınırsız bir şekilde bilgiyi paylaşma imkânı tanımakta, diğeri ise sosyal medya ki bu da kullanıcılarına yine sınırsız ve çok hızlı bir şekilde güncel bilgi ve haber ulaştırmaktadır. Temelde sosyal medyanın ve sosyal ağların ikisi de sürekli ve çok hızlı değişen bir bilgi aktarımının olduğu ve bu bilginin de çok geniş kitlelere hızlıca yayılmasına imkân bulabildiği platformlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sosyal Medyanın Faydaları Nelerdir

Sosyal medya adı altında internet siteleri kullanılmıştır. Sosyal siteler sayesinde milyarlarca insan altı platform altında toplanarak birbirlerinin söyleyişlerini takip edebildiler. Hızla yayılması sonucunda insanlar haberdar olmuştur. Günümüzün iletişim araçlarının en önemlerindendir. Dünyanın dört bir yanında bulunan insanların haberleşme ve görüşme amaçlı kullandıkları internet siteleridir. Sosyal medya kullanımları insanlara fayda sağlamaktadır.
Sosyal medya insanların iş bulmasına imkan sağlamaktadır.
Hızlı iletişim kaynağı olup insanlarla görüşme imkanı sunmaktadır.
İnsanlar dünyanın dört bir yanındaki kişiler ile tanışma imkanına sahip olurlar.
Sınırsız bilgi kaynağına ulaşabilirler.
Eğlenceli ve güzel zaman geçirebilirler.
İnsanlarla görüşmelerini en güzel şekilde yapabilirler.
E-ticaret yapılarak yeni iş imkanları sağlanması.
İnsanlara toplu bir şekilde hitap etmesi sağlanır.

SOSYAL MEDYA VE GÜVENLİ İNTERNET KONFERANSI

Adıyaman Emniyet Müdürlüğü ekipleri öğrencilere ‘Sosyal Medya ve Güvenli İnternet’ konulu konferans verdi. Adıyaman Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Toplum Destekli Şube Müdürlüğü ekipleri, Adıyaman Hüsnü Özyegin Anadolu Lisesi ve Erdemir Anadolu Lisesi öğrencilerine ‘Sosyal Medya ve Güvenli İnternet’ konularına ilişkin konferans verdi. 300 öğrenciye interneti güvenli kullanmaları ve sosyal medyada dikkat edilmesi gereken konularda bilgilendirildi. Konferansta, internet kullanımının artması ile birlikte meydana gelen olumsuzluklar neticesinde gençleri internet üzerinden gelebilecek her türlü tehlikeden uzak tutmak, aydınlatmak, gençlerin interneti güvenli ve faydalı bir şekilde kullanmalarını amaçlanıyor.